Mammografi meme dokusunun röntgen ışınlarıyla görüntülenmesidir. Genel amaçlı radyoloji tüplerinde değişiklikler yapılarak, hastanın daha az radyasyon alması sağlanmıştır. Kullanılan cihaza bağlı olarak otururken veya yatarken memenin değişik yönlerden görüntüleri alınır. Küçük ve büyük boy bukisi sayesinde, en küçük memeden en büyüğüne kadar çekim olanağı bulunmaktadır
Özel kaşık ve parçaları sayesinde hastaya en düşük dozu vererek en iyi görüntüyü elde etmek için KV Tekniği kullanılmaktadır. Bu teknik sayesinde hastadan daha kaliteli görüntüyü daha az doz radyasyon kullanarak alınabilmektedir. Fokal kompresyon ile elde edilen grafilerde, kitleler daha net olarak ortaya konmaktadır.
Mammografi belli yaştan sonra tarama testi olarak, memede bir kitle ele geldiğinde, meme başında akıntı görüldüğünde, meme başının çekintiye uğramasında, meme derisindeki değişikliklerde, meme biopsisinde lokalizasyon amacıyla kullanılabilir
Mamografi meme hastalıklarının tanısında kullanılan en temel cihazdır. En büyük üstünlüğü kanser oluşmaya başladığı dönemde gelişen mikrokalsifikasyonları ( küçük kireçlenme odaklarını ) gösterebilme yeteneğidir. Kontrol amaçlı çekilen filmlerde eski filme kıyasla yeni gelişen doku incelenmesinde yeni gelişen kanseri tanımada büyük katkı sağlar.Genç hastalarda süt bezleri yoğun olduğundan teknik nedenlerden ötürü mamografinin tanısal değeri azalmaktadır.Bu nedenle 35 yaş öncesi meme görüntülemesi genellikle ultrasonografi ile yapılır. 40 yaştan itibaren her yıl mamografi kontrolü Amerikan Kanser Enstitüsü tarafından önerilir.
Kadınlarda sık görülen meme kanserinin erken teşhisi en az tedavi kadarönemlidir.Mamografi yöntemi ile meme kanserinin erken teşhisi mümkündür.
MR(MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME)
Manyetik rezonans görüntüleme son 20 yıldır kullanılan yeni bir görüntüleme yöntemidir. MRG ağrısız ve x-ışını gibi zararlı olabilecek araçlar kullanmayan bir tanı tekniğidir. Hasta güçlü bir elektromagnet (mıknatıs) içeren bir silindirin içinde yatarken, vücuttaki hidrojen atomlarının enerji salmasına yol açan radyo dalgaları gönderilerek işlem gerçekleştirilir. Mıknatıs etkisi ile hareket eden binlerce atoma ait bilgi bir bilgisayara gönderilir ve incelenen alanın değişik eksenlerde kesitsel görüntüsü elde edilir. Radyolog doktorlar bu görüntüleri değerlendirilerek hastalık hakkında bilgi edinirler.
Nasıl Yapılır? Hangi amaçlarla yapılır?
MRG ile vücuttaki her organı incelemek mümkündür. Kafatasının içine bakıp beyin tümörü aramak, sinir kılıflarını inceleyip multiple skleroz bulgularını araştırmak, beyin kanaması ve eklem rahatsızlıklarını değerlendirmek gibi karışık ve zor işlemler gerçekleştirilebilir. Ayrıca kaslar, bağlar, kan damarları, kalp, karaciğer ve böbrek gibi organlar hastalık yönünden taranabilir. Gerektiğinde allerjik özellikleri çok az olan kontrast maddeler kullanılır. Ayrıca MRG beyin fonksiyonları da değerlendirebildiğinden dolayı, ruhsal bozuklukların incelenmesinde de kullanılabilir. Elde edilen görüntüleri değerlendiren bir radyolog doktor bilgisayar aracılığıyla ek bazı işlemler yaparak daha detaylı ve farklı bilgiler (3 boyutlu görüntüler, fonksiyonel görüntüler, biyokimyasal incelemeler, anjiografi görüntüleri) elde edebilir.
Son 10 yılda büyük gelişmeler kateden MR teknolojisi sayesinde bilgisayar tomografi ve diğer radyolojik tanı yöntemlerinin çözemediği birçok vakayı Manyetik Rezonans(MR)görüntülenebilir hale getirmiştir. Özellikle nöroloji ve beyin cerrahisi(nöroşirurji )MR'ı en çok kullanılan tıbbi branşlardır. MR incelemenin sağladığı yüksek yumuşak doku çözünürlüğü sayesinde damar anomalileri, anevrizma(damar baloncuğu)iyi-kötü huylu tümörler, epilepsi oluşumunda rol oynayabilecek birçok hastalığın tanısını koyabilme mümkündür.
Kas-iskelet sistemi hastalıklarında(ortopedi)da yine MR menisküs zedelenmeleri başta olmak üzere spora bağlı yada bağlı olmayan gelişen patolojilerde yüksek doğruluk oranında ve noninvaziv(hastaya zarar vermeyen)radyolojik tanı yöntemi haline gelmiştir. Bağ zedelenmeleri, kemik berelenmesi, tendon yırtıkları, bel fıtığı(disk hernisi), kas hasarları gibi birçok hastalıkta yüksek doğruluk oranında tanı koyma olanağı sağlamaktadır. Ayrıca beyinden bacaklara kadar bütün ana atar damar(arteryel sistemin görüntülenebilmesi)ile Kateter Anjiografisi olmadan büyük oranda doğru tanı koyabilme mümkündür. Standart tetkiklerin yanında beyin tümörü araştırmasında ve beyin tümörlerini saptamada MR Spektroskopi, beyin omurilik sıvısının akımına yönelik BOS Dinamik tetkik, karotis, aort, alt ve üst ekstremite atar damarları(arterlerine)yönelik, angio, safra yollarının görüntülenmesinde, MR kolanjio, beyin damarlarındaki tıkanıkların erken dönemde tespitinde diffüzyon-perfüzyon incelemelerini yapabilmekteyiz. Son yıllarda yapıla gelen MR Enteroklizis, MR Ürografi,MR Artro,Meme MR gibi tetikleri de bünyemizde gerçekleştirilmektedir.
1.5 Tesla magnet gücü bulunan SIEMENS MAGNETOM SYMPHONY MR cihazın manyetik gücü, gerekse geniş coil seçenekleri ile istenilen bölgenin yüksek kalitede görüntüleri alınabilmektedir. Cihazın(giriş açıklığı(gantry) 60cm olup, morbit obez vakalar dışında hastaların 125-150 kg aralığında girebileceği açıklığı sağlamaktadır. Tetkik esnasında hastanın tekniker ve uzman doktor tarafından devamlı takibi ve iletişim kurabilmesi mümkündür. Ayrıca her türlü oluşabilecek tıbbi olumsuzluğa karşı anestezi teknikeri ve gerekli tüm acil müdahale ekipmanı bulunmaktadır. Çekilen görüntülerin istenildiği takdirde CD ile bir nüshası hastaya ayrıca bir kopyası verilebilmektedir.
Hangi durumlarda yapılmaz?
Bu üstün görüntüleme teknolojisinin kullanılamayacağı hastalar da vardır ki bunların başında vücudunda metal protez bulunanlar gelir çünkü MRG'nin mıknatısı bu metalleri yerinden oynatabilir. Bu gibi hastalar arasında kalp pili olanlar, beyin ameliyatı ile beyin damarlarına klips takılmış kişiler, metal kalp kapakçıkları olanlar ve iç kulak protezi olanlar yer alır. Eğer doktorunuz sizden MRG tetkiki isterse onu bu tür metallerin varlığından haberdar etmeyi unutmayın. Ayrıca kapalı yerlerde kalamayan hastalarda uygulanamamaktadır. Bu nedenle açık MR geliştirilmiş olup, bu tür hastalar bu cihazlarda görüntülenebilir.
Açık MR
Açık MR sistemlerinde genelde 3 tarafı açık geniş daha ferah ve daha az gürültülü bir ortamda inceleme gerçekleşir. Kapalı alan korkusu (klaustrofobi) olan ya da kaygı dereceleri (anxiety) yüksek olgularda , kilolu olgularda, nefes darlığı çeken düz ya da başını yükseltmeden yatamayan hastalarda kooperasyon güçlüğü çekilen çocuk (pediatrik) olgularda açık emar rahat konforlu bir ortam Sunar. Yeni nesil bu cihazımızda array teknoloji mevcuttur.Beyin,serkival,lomber,toraks,tüm batın,el bileği,diz,dirsek,omuz,kalça gibi tüm çekimleri yapabilmektedir.
Sistem Windows işletim tabanlı olduğu için her yıl çıkan Solf-Ware'i rahat bir şekilde sisteme update edilebilmektedir.
Bilgisayarlı Tomografi (BT)
Bilgisayarlı tomografi x-ışını (röntgen) kullanılarak vücudun incelenen bölgesinin kesitsel görüntüsünü oluşturmaya yönelik radyolojik teşhis yöntemidir. İnceleme sırasında hasta bilgisayarlı tomografi cihazının masasında hareket etmeksizin yatar.Masa manuel ya da uzaktan kumanda ile cihazın ''gantry'' adı verilen açıklığına sokulur. Cihaz bir bilgisayara bağlıdır. X-ışını kaynağı incelenecek hasta etrafında 360 derecelik bir dönüş hareketi gerçekleştirirken ''gantry'' boyunca dizilmiş dedektörler tarafından x-ışını demetinin vücudu geçen kısmı saptanarak elde edilen veriler bir bilgisayar tarafından işlenir. Sonuçta dokuların birbiri ardısıra kesitsel görüntüleri oluşturulur. Oluşturulan görüntüler bilgisayar ekranından izlenebilir.Görüntüler filme aktarılabileceği gibi gerektiğinde tekrar bilgisayar ekranına getirmek üzere optik diskte depolanabilir. Ayrıca görüntüler bilgisayar tarafından işleme tabi tutularak birbirine dik eksenlerde yeniden yapılandırılmış görüntüler elde edilebilir. Bu görüntülerin de yardımıyla 3 boyutlu görüntüler oluşturulabilir. Bu şekilde soluk borusunun, yemek borusunun, midenin, ince ve kalın barsakların, damarların ve idrar yollarının içeriden görüntülerini elde etmek mümkün olmaktadır. Bilgisayarlı tomografi diğer x-ışın incelemelerine göre bazı avantajlara sahiptir. Özellikle organların, yumuşak doku ve kemiklerin şekil ve yerleşimini oldukça net gösterir.Ayrıca BT incelemeleri hastalıkların ayırıcı tanısını yaparak tedavi yöntemlerini değiştirmektedir.Diğer görüntüleme yöntemlerinden daha erken ve doğru şekilde birçok hastalığın teşhisini sağlamaktadır. Hastalıklar erken teşhis edildiğinde daha iyi tedavi edildiklerinden, BT bu üstün özellikleriyle doktorların birçok hayat kurtarmasına yardımcı olmuştur.
• 3 D Dimention (3 Boyutlu Görüntüleme), HRCT- High Resolotion Computarize Tomograf, DENTAL diş çekimleri, Yüksek rezolüsyonlu ve bilgisayarlı tomografi gibi tetkikler bünyemizde gerçekleştirilmektedir.
• Denta tetkik yüksek kaliteli BT görüntülerini kullanarak dental implantların operasyon öncesi planını hazırlayan bir dental planlama yazılımıdır.
• 3D,Bu kesitler önden arkaya (coronal) yukarıdan aşağıya (axial) veya sağdan sola (sagittal) olabilir. Bu kesitler birbiriyle birleştirilerek 3 boyutlu görüntüler elde edilir.
• HRCT, yüksel uzaysal rezolüsyon algaritma ile (cihazda bulunana özellik)1 mm kesit kalınlığıyla görüntü alıp 10 mmkesit aralığı(boşluk) vererek ve her defada nefesle kesit alarak çekilen bir yöntemdir.
İnceleme rahatsızlık verici mi? Herhangi bir tehlikesi var mı?
İncelemenin kendisi tamamen ağrısızdır. İnceleme sırasında hastadan BT cihazının masasında hiç hareket etmeksizin yatması istenir. Yapılacak incelemenin türüne bağlı olarak hastaya kol damarlarından kontrast madde enjekte edilebileceği gibi kontrast madde içmesi de istenebilir. İncelemenin bu kısmı hasta için biraz rahatsızlık verici olabilir. Kontrast maddeler iyot içerdiği için bazı kişilerde allerjik reaksiyonlara neden olabilir. Hastanın inceleme öncesinde teknisyen ya da radyoloğa bu tür maddelere karşı daha önce allerjik bir reaksiyon gösterip göstermediğini ve eğer varsa başka maddelere karşı allerjisini bildirmesi gerekir.Hastanın güvenliği için en iyi şekilde dizayn edilmiş olup inceleme sırasında maruz kalınan radyasyon miktarı gerekli en az düzeyde olacak şekilde imal edilmiştir. X ışınları anne karnında gelişmekte olan fetusa zarar verebileceğinden inceleme hazırlığına başlamadan evvel hasta hamilelik şüphesi varsa bu konuda doktora veya teknisyene bilgi vermelidir.
Dijital Angiografi (DSA)
Anjiyografi vücut damarlarının görüntülenmesi demektir. Damar içine damarların görünür hale gelmesini sağlayan ve kontrast madde olarak tanımlanan ilaç verilerek, özel röntgen cihazları yardımıyla DSA adı verilen filmler elde edilir. Anjiyografi sayesinde organları besleyen damarlar görüntülenerek damar hastalıkları veya bu damarlardan beslenen organlara ait tanı koydurucu bilgiler edinilir. Ayrıca elde edilen bilgiler doğrultusunda anjiografi tedavi amaçlı olarak da kullanılır. Anjiyoplasti (Balonla daralmış damarları açma) bunun klasik bir örneğidir. Bu sayede cerrahi tedavi gerektiren birçok hastalık, cerrahi ve genel anestezinin riskleri olmaksızın tedavi imkanı bulmaktadır.
Anjiyografik işlemler:
Tanıya yönelik:
Kol ve bacak damarlarının görüntülenmesi
Karın içi organ damarlarının görüntülenmesi
Beyin damarlarının görüntülenmesi
Akciğer damarlarının görüntülenmesi
Kalp damarlarının görüntülenmesi
Anjiyo embolizasyonlar: Anormal damar yumaklarının, damarlarda oluşan baloncukların ya da anormal kanlanma gösteren kanser dokularının damarlarının çeşitli şekillerde tıkanması işlemidir.Yoğun olarak beyin kanamalarının en sık nedenleri olan damarlarda oluşan baloncukların ve AVM adı verilen anormal damar yumaklarının tıkanması amacı ile kullanılır. Kanser dokularının, özellikle karaciğer kanserlerinin, anormal damarlarının tıkanması aracılığı ile tedavide kullanılır. Radyologlar tarafından yapılan bu işlemlerle de, sadece cerrahi tedavisi olan hastalıklar lokal anestezi ve anjiografi yöntemiyle tedavi edilmiş olmaktadırlar.
Dijital Röntgen
Cihazımız 2010 model olup, dijital sistemde tüm röntgen incelemeleri ayrıca Türkiye'de tek olan dijital skolyoz-boy grafileri ve orthoröntgenogram incelemeleri gerçekleştirilebilmektedir. Dijital skopik incelemeler ve dijital çekimler yanında istenirse kaset çekimleri de yapılabilmektedir. Dijital sistemin görüntü oluşturucusu (image intensifier) geniş olduğundan ( 38 cm ) geniş alanlar dijital olarak grafi kapsamına alınabilmektedir. Anjiografik incelemede saniyede 8 çekime kadar çıkan yüksek hızlı çekim sayesinde yüksek debili vasküler patolojilerin görüntülemesi sağlıklı olarak yapılabilmektedir. Dijital sistemde kasetli çekimlere kıyasla radrasyon dozu belirgin olarak daha düşüktür. Dijital cihazımızın masası +/- 90 derece döndürülebilmekte ve böylece trendelenburg ve benzeri pozisyonlarda incelemeler yapılabilmektedir.
Merkezimizde dijital röntgen ve DSA incelemeleri yanında PTK, bilier drenaj ve enteroklizis gibi özel radyolojik incelemeler de gerçekleştirilmektedir. Tüp imaj mesafesi 110 ile 150 cm arasında değişmekte ayrıca mevcut duvar bukisi ile tüp görüntü elde edilebilmektedir. Dijital ortam sayesinde tüm görüntüler cihaz hafızasında saklanmakta, ayrıca istenirse CD kaydı ile hastalara verilebilmektedir. Dijital sistemin sağladığı avantajlardan biri de tek ekspojur ile pencere ayarı ile oynayarak kemik ya da yumuşak dokuya yönelik filmlerin basılabilmesidir.
Bu cihaz ile skolyoz ve alt ekstremite uzunluk ve açı ölçümlerine yönelik görüntüler elde edilebilmektedir. Skolyoz özellikle çocuk yaşı ve ergenlik yaşında ortaya çıkabilen omurga eğrilikleri ile hastalıktır. Bu grafilerle eğriliklerin şekli, eğriliklerin açıları ölçülebilmektedir. Bu ölçüler ve bu bulgular doğrultusunda sonraki tedavilere karar verilmektedir. Alt ekstremite ve boy farklılıkları da değişik sebeple ortaya çıkabilen ve yürüme bozukluklarında topallamaya sebep olan hastalıklar grubudur. Bu hastalıklara düzeltici tedaviler uygulanabilmekte, dolayısıyla tedavi ve cerrahi öncesinde alt ekstremitenin farklılıkları değişik kemikler arasında açılanmalar, bu açıların normal olup olmadığı hakkında inceleme yapılmakta ve yine sonraki tedaviler bu incelemeye göre karar verilebilmektedir. Ayrıca tedavi sonrası ve eğer takip kararı alınmışsa yine aynı metotlar ile inceleme yapılaraktan hastalığın ilerlemesi, iyileşmesi veya değişip değişmediği gibi konular hakkında bilgi edilebilmektedir. Tüm ölçümler dijital ortamda yapılmakta, filme aktarılabilmektedir. Dolayısıyla tetkiki isteyen hekim tarafından da kolaylıkla görülebilmektedir. Yanı sıra bu ölçüm işleminin yapılmamış olduğu röntgen de filme alınmakta, bu ölçümler tedavi eden ve tetkik isteyen hekim tarafından ayrıca yapılabilmektedir.
Tüm kontrastlı tetkiklerden en önemlisi Angiografik incelemelerdir. Radrasyon dozunda azaltılması yanı sıra ayrıca verilen kontrast miktarıda belirgin derecede azalmakta, daha önceki konvansiyonel cihazlar ve tetkiklere nazaran az miktarda kontrast madde kullanılaraktan aynı düzeyde ve hatta daha kaliteli görüntüler elde edilebilmektedir. Bu sayede dışardan verilmiş olan ve kontrast maddenin de yan etkileri azaltılabilmektedir.
Özellikle halk arasında baloncuk olarak bilinen damar sisteminde anevrizmak genişlemelerin saptaması hayati önem taşımaktadır. Bu hastaların Angiografik incelemesi DSA yöntemi ile yapılabilmektedir .HSG,IVP,MİDE-KOLON,ENTEOKLİZİS ve diğer Röntgenler cihazımızda çekilebilmektedir.
Günümüzde de, oldukça yaygın olarak sindirim sistemi, idrar yolları, kadın üreme organları ve vücudun daha bir çok bölümünün incelenmesinde kullanılmaktadır. Normal filmlerde görülemeyen yapılar kontrast madde denilen ilaçlarla boyanarak görünür hale getirilir. Kontrast maddeler, baryum ve iyot gibi radyoopak maddeler içeren ilaçlardır. Kontrast maddeler, uygulanacak incelemenin türüne göre, hastaya içirilerek, lavman yapılarak, idrar sondası yoluyla veya enjeksiyonla verilir. Kontrast madde verilmesini takiben, incelenen organ doktor tarafından ekranda izlenerek çeşitli pozisyonlarda filmler çekilir.
En sık incelenen organlar şunlardır:
Kalın barsak (Kolon (kalın barsak) Filmi)
Üst sindirim sistemi (yemek borusu-mide-oniki parmak barsağı) (Üst Sindirim Sistemi İncelemesi)
İnce barsaklar (İnce Barsak Filmi)
İdrar yolları (Mesane ve İdrar Yolları İncelemesi)
Kadın üreme organları (Kadın Üreme Organlarının İncelenmesi)
Mammografi meme dokusunun röntgen ışınlarıyla görüntülenmesidir. Genel amaçlı radyoloji tüplerinde değişiklikler yapılarak, hastanın daha az radyasyon alması sağlanmıştır. Kullanılan cihaza bağlı olarak otururken veya yatarken memenin değişik yönlerden görüntüleri alınır. Küçük ve büyük boy bukisi sayesinde, en küçük memeden en büyüğüne kadar çekim olanağı bulunmaktadır
Özel kaşık ve parçaları sayesinde hastaya en düşük dozu vererek en iyi görüntüyü elde etmek için KV Tekniği kullanılmaktadır. Bu teknik sayesinde hastadan daha kaliteli görüntüyü daha az doz radyasyon kullanarak alınabilmektedir. Fokal kompresyon ile elde edilen grafilerde, kitleler daha net olarak ortaya konmaktadır.
Mammografi belli yaştan sonra tarama testi olarak, memede bir kitle ele geldiğinde, meme başında akıntı görüldüğünde, meme başının çekintiye uğramasında, meme derisindeki değişikliklerde, meme biopsisinde lokalizasyon amacıyla kullanılabilir
Mamografi meme hastalıklarının tanısında kullanılan en temel cihazdır. En büyük üstünlüğü kanser oluşmaya başladığı dönemde gelişen mikrokalsifikasyonları ( küçük kireçlenme odaklarını ) gösterebilme yeteneğidir. Kontrol amaçlı çekilen filmlerde eski filme kıyasla yeni gelişen doku incelenmesinde yeni gelişen kanseri tanımada büyük katkı sağlar.Genç hastalarda süt bezleri yoğun olduğundan teknik nedenlerden ötürü mamografinin tanısal değeri azalmaktadır.Bu nedenle 35 yaş öncesi meme görüntülemesi genellikle ultrasonografi ile yapılır. 40 yaştan itibaren her yıl mamografi kontrolü Amerikan Kanser Enstitüsü tarafından önerilir.
Kadınlarda sık görülen meme kanserinin erken teşhisi en az tedavi kadarönemlidir.Mamografi yöntemi ile meme kanserinin erken teşhisi mümkündür.
Renkli Doppler
Renkli Doppler Ultrasonografi
Doppler Ultrasonografi yöntemi ile bir organın veya damarının kan akımını inceleyebiliriz. Kan akımının miktarı, akımı engelleyen yapı varlığı, akımın normal yönde olup olmadığı değerlendirilebilir. Akan kan, kırmızı ya da mavi renk şeklinde gözle görülebilir. Akan kanın miktarı ile ilgili ölçümler yapılabilir.Bu esnada cihazdan kalp atışlarına benzer sesler duyulur. Cihazın çalışma prensibi, sesin hareket eden yapılardan yansırken frekans değişikliği göstermesidir. Doppler incelemeleri, normal ultrasonografi cihazları ile yapılır. Ancak bunlarda farklı bilgisayar donanımı mevcuttur.
Doppler Ultrasonografi incelemesi, Doppler ultrason cihazına bağlı bir prob yardımıyla ve incelenecek organ ya da damar üzerine jel sürülerek gerçekleştirilir. Jeller, probun hava ile temasını önler ve gönderilen sesin daha derin dokulara ulaşmasını sağlar. Doppler Ultrasonografi incelemesi, tıpkı Ultrasonografi incelemesinde olduğu gibi radyasyon içermeyen bir tanı yöntemidir.
Kol ve bacak damarları
Atar ve toplar damarlardaki kireçlenme (damar sertliği) plaklarına bağlı oluşan darlık, pıhtı oluşumları ve toplar damarlarda yetmezlik (varisler) olup olmadığının saptanmasını sağlar. "Üst/alt ekstremite arteriyel ve/veya venöz Doppler" incelemesi adını alır.
Karaciğeri besleyen damarlar
Siroz v.b. hastalıklarda karaciğeri besleyen damarlarda meydana gelen değişiklikleri incelemek için kullanılır. "Portal Doppler" adını alır.
Böbreği besleyen damarlar
Diabet, hipertansiyon vb hastalıklarda böbreği besleyen damarların ne düzeyde etkilendiğini saptamak için kullanılır. "Renal Doppler" adını alır.
Boyun damarları
Boyunda, beyine giden ana atar damar ile dallarında kireçlenme plaklarına bağlı oluşan darlıkları ya da beynin arka kesimini besleyen damarların akım miktarını saptamak için kullanılır. "Karotis ve vertebral sistem Doppler" adını alır.
Gebelerde, anneye ve fetuse ait damarlar
Son adet tarihine göre gelişme geriliği şüphesi olan fetüslerde, hipertansiyonu olan gebelerde kan akımının hızı ve özelliği incelenerek olası anomaliler saptanır. "Obstetrik Doppler" adını alır.
Erkeklerde testisleri besleyen damarlar
Testisleri besleyen damarlarda meydana gelen düzensiz genişlemeler damarlardaki yetmezliğe bağlıdır ve erkeklerde kısırlığın önemli bir sebebidir. Bu damarlara yönelik yapılan incelemede toplar damarlardaki olası yetmezlik (varisler) saptanabilir. "Skrotal ya da testis Doppleri" adını alır.
Gözü besleyen damarlar
Diabet, hipertansiyon vb hastalıklarda göz damarlarında meydana gelen değişikleri saptar. "Göz Doppleri" adını alır.
Vücudun herhangi bir bölgesinde oluşan bir kitlenen damarlanması
Bir kitleyi (tümör) besleyen damarların olup olmaması o kitlenin iyi huylu ya da kötü huylu olduğunu saptamada önemli bir kriterdir. Kitlenin çok kanlanması bu kitlenin habis özellik taşıdığının bir göstergesidir. "Kitleye yönelik Doppler" şeklinde adlandırılır.
Ultrasonografi (USG)
Ultrason, insan kulağının işitemiyeceği kadar yüksek frekanslı ses dalgalarını kullanarak iç organları görüntüleyen bir tanı yöntemidir. Ultrasonda radyasyon kullanılmaz. Bu nedenle gebelerde ve bebeklerde rahatlıkla kullanılabilir. Cihazdan gönderilen ses dalgaları, hasta vücudundan yansıdıktan sonra gene aynı cihaz tarafından algılanır. Yansıma farklılıkları organdan organa değişir. Bu nedenle farklı yansımaların olduğu yapılar, farklı görüntüler verirler. Normal yapılar içindeki bir tümör ya da kist, ses demetlerini farklı yansıttığı için farklı yapıda gözlenir ve tanı konulur. Görüntü oluşturulması sırasında "prob" hasta vücudunda gezdirilirken, altında kalan bölümün kesit görüntüleri, hareketli organlar gibi ekranda kayar. Bu esnada radyolog tanı koyar. USG işlemi, ihtisasları süresince US eğitimini alan radyologlarca yapılır.
Ne amaçla yapılır?
Ultrason çoğunlukla karaciğer, safra kesesi, pankreas, dalak, böbrekler, mesane, yumurtalıklar ve rahim gibi karın içi organların görüntülenmesi için kullanılır.Bununla birlikte ultrason vücudun tüm organlarını (Beyin,göz,akciğer,meme,kalça,testis ve prostat gibi.) görüntülemek amacı ile kullanılabilir. Ultrason çekilmesi için başvuran hastaların en sık şikayeti karın ağrısıdır. Karaciğer ve dalak gibi karın içi organların büyümesi, safra kesesi ve böbrek taşları, apandisit, yumurtalık kistleri ve karın içindeki tümörler ultrason ile teşhis edilebilen hastalıklardan bazılarıdır. Ayrıca kadınlarda yumurtalık ve rahim karından incelenebileceği daha detaylı inceleme için vajene yerleştirilen özel bir prob kullanılabilir.
Ultrason nasıl çekilir?
Hasta sırtüstü yatar. Cilt üzerine jel sürülür. "Prob" adı verilen cihaz ile karın içindeki organlar cilt üzerinden incelenir.
Yan etkileri nelerdir?
Bugüne kadar gebelikte ve diğer incelemelerde gösterilebilen bir yan etkisi yoktur.
Ekokardiyografi (EKO)
Ekokardiyografi ( EKO ) : Kalp hakkında önemli bilgiler veren, hızlı ve zararsız bir testtir.
• Kalp kapak hastalıkları
• Sol kalp genişlemesi
• Sol ventrikul ve atrium içerisinde pıhtı oluşması
• EF ( Enjeksiyon fraksiyonu-her kalp atışında kalbin pompaladığı kanın, her doluşta aldığı kana oranı; yani pompa gücüdür.) Normali % 55 ve daha yukarısıdır.
• Kalp duvar hareketleri • Kalp odacıkları büyüklükleri
• Kalp içindeki basınçlar
Kalp zarında sıvı toplanması Hipertansiyonun kalp üzerine zararlı etkileri gibi konular Ekokardiyografi ile saptanır.
Ekokardiyografide kullanılan teknik ; ultrason ışınları kullanılır. Ultrason: İnsan kulağının duyma sınırının ötesinde bir sestir. (18.000-20.000 cycle/sn.). Bu ses dalgaları, prob adını verdiğimiz tüp şeklinde bir alet ile kalbe doğru yönlendirilir. Radar mekanizmasında olduğu gibi, kalp duvarları ve kalp içerisindeki yapılardan farklı oranlarda yansıyarak, cihazda geri toplanır. Bu ses dalgaları, bilgisayar ile resme çevrilir; istenirse kağıda da basılabilir.
Ekokardiyografinin avantajları ve dezavantajları şunlardır; kullanımı kolay, boya ve radyoaktif içermez. Çabuk, işlevsel, ağrısız, aynı zamanda gebelere de rahatlıkla uygulanabilir. Testi yapan kişinin yeteneği, sonucu etkileyeceğinden, mutlaka uzman hekim tarafından yapılmalıdır. Kalbin sağ tarafını ve büyük arterlerin dallanma noktalarını değerlendirmede, ayrıca çok şişman hastalarda; yetersiz kalabilir. Günümüzde hormonik imaging ve yeni doppler yöntemleri, yeni kuşak cihazlara adapte edilerek, kalp fizyolojisi hakkında ve kalp hastalıklarının teşhisi konusunda daha başarılı sonuçlar almamıza olanak sağlamıştır.
Elektromyografi (EMG)
Vücudumuzdaki sinir ve kasların elektriksel yöntemle izlenmesidir. Hastayı fazla rahatsız etmeyecek şiddette doğrusal elektrik akımı kullanılarak, sinirlerin elektrik iletme fonksiyonları ve kasların da bu elektriki desarjla ortaya çıkardıkları potansiyeller ölçülür.
Emg Hangi Durumlarda Gereklidir
• Sinir yaralanmaları
• Sinir sıkışmaları
• Bel ve boyun fıtıkları
• Kol ve bacaklarda uyuşma ve yanma tarzında ki tablolar
• Yüz felçleri
• Sinirlerin fonksiyonlarını bozan hastalıkların teşhisi (Metabolik hastalıklar:; Şeker hastalığı, böbrek hastalığı gibi)
• Kas hastalıklarının teşhisi
• Kas erimeleriyle giden omurilik hastalıklarının teşhisi için yapılır.
• EMG ile sinir incelemesinde, baş, kollar, bacaklar ve beden üzerindeki çevresel sinirlerin normal fonksiyon görüp görmedikleri araştırılır. Bu yöntemde "his" ve "hareket" fonksiyonunu yerine getiren sinirler ayrı ayrı incelenir. His sinirleri (duysal sinirler) çevreden gelen temasları hissetmemizi sağlar, dokunduğumuz bir şeyin soğuk mu sıcak mı olduğunu hissetmek gibi. Hareket sinirleri (motor sinirler) ise beyinden ya da omurilikten gelen hareket emirlerini kaslara ileterek kasların kasılmasını, böylece hareketi test eder.
Duysal sinirlere yönelik incelemelerinde sinirin bir ucundan hastayı fazla rahatsız etmeyecek şiddette doğrusal elektrik akımı verilir, diğer ucundan ise bu potansiyel, kompüterize aygıtlar yardımıyla kayıtlanıp ekranda görülerek analiz edilir. Motor sinir incelemelerinde ise sinirin değişik yerlerinden elektrik verilip, o sinirin son bulduğu kastan ya da kaslardan kayıtlama yapılır. Böylece bir his da hareket sinirinin kesik olup olmadığı, kesik ya da kesintiye uğramışsa bunun tam mı yoksa kısmi mi olduğu anlaşılabilir. Ayrıca bu incelemeyle, sinirin iyileşip iyileşemeyeceği ya da ne kadar zaman içinde iyileşeceği, siniri tamir için ameliyat gerekip gerekmeyeceği anlaşılabilir.
EMG ile kas incelemesi ise kasların içine iğne şeklinde kayıt elektrodları sokmak yoluyla yapılır. Elektrodun sapından çıkan teller EMG aletine bağlıdır ve kasların elektriksel aktivitelerini ekranda görmemizi sağlar. İncelenen kasın sinirinin kopuk olup olmadığını, kopuk ise bunun tam mı kısmi mi olduğu hakkında fikir verir. Ayrıca, kasta anormal bir durum var ise bunun omurilikten mi, sinir kökünden mi, çevresel sinirden mi yoksa kasın kendisinden mi kaynaklandığını söyler.
EMG işlemlerinde, sinir incelemesine ENG, kas incelemesine ise EMG, ikisine birden ENMG diyenlerde vardır.EMG incelemesi, değişebilmekle birlikte yaklaşık yarım ila bir saat arasında süren bir incelemedir.
Emg Çekimine Gelirken
• Hastanın aç olması gerekmez,
• Düzenli olarak kullanmakta olduğu ilaçlar varsa bunları almasında sakınca yoktur. Ancak, özel durumlarda bazı ilaçları kullanmaması gerekir, bu durumlarda hekim tarafından gereken uyarı önceden yapılır.
• Rahat bir giysi giymesi, incelemeyi kolaylaştırır. Hastaların rahatça kol ya da bacaklarını çekime uygun şekilde açacak durumda rahat şeyler giymeleri tavsiye olunur. Kadın hastaların külotlu çorap giymemeleri önerilir.
• Kalp pili taşıyorsa inceleme öncesi hekimi uyarması önerilir.
Miyastenik Testler
Kasların çabuk yorulmasıyla kendini gösteren bir hastalık olan miyasteni gravis hastalığının teşhisinde kullanılan testlerdir. Omuz ya da kol üzerinden elektrik akımı ardarda verilip kasların buna tepkisi ölçülerek yapılır.
Uyarılmış Potansiyeller
Vep (vizüel uyarılmış potansiyel) incelemesi
Görme yollarının (gözden beyne kadar) sağlam olup olmadığını araştırır. Televizyon ekranında bir takım şekillere hasta baktırılır ve beyin dalgaları kayıtlanır. Bu analiz sonucunda kişinin görüp görmediği, ya da kendisinin farkında olmadığı bir görme yolu anormalliğinin olup olmadığı anlaşılabilir. Multipl Skleroz denen hastalıkta tipik olarak görme yolları hastaların hemen hepsinde hastalanır fakat hastalar bunun birçok kez farkında olmazlar. Bu test, hastalığın teşhisi için çok yardımcı bir testtir.
His yollarının deriden beyne kadar sağlam olup olmadığını araştırır. Yine cilde çok düşük elektrik akımı verilip, saçlı kafa derisi üzerinden elektrodlar yoluyla beyin dalgaları kayıtlanır. Böylece, sinir kökü, omurilik ya da beyin yapılarında his sinirlerinin iyi fonksiyon görüp görmedikleri anlaşılabilir.
EMG'nin Hastalıkların Tanısını Koymada Yeri Nedir ?
EMG direkt inceleme yöntemlerinin yerini tutmasa da bu yöntemlere yol göstermekte, bir çok hastalıkta ise direkt yöntemlere gerek kalmaksızın bazen tek başına bazen diğer dolaylı yöntemlerle klinisyene tanı koymada yardımcı olarak tedavinin yolunu açmaktadır.
Elektro ensefalografi (EEG)
EEG, beyin dalgaları aktivitesinin elektriksel yöntemle izlenir. Hastaya elektrik akımı verilmediğinden ağrı ya da acı hissedilmez.Beyindeki sinir hücreleri tarafından hem uyanıklık, hem de uyku halindeyken üretilen elektriksel faaliyetin kağıt üzerine beyin dalgaları halinde yazdırılmasıdır. Elektroensefalografla elde edilen kayıt da, elektroensefalogram (EEG) diye adlandırılır.
Hangi durumlarda EEG çekimi gereklidir ?
Beynin normal elektriksel faaliyeti başta epilepsi(sara hastalığı) olmak üzere pek çok durumda bozulur. EEG'yi oluşturan beyin dalgalarının değerlendirilmesi ile bu bozukluğun yeri ve şekli hakkında bilgi edinilir. Epilepsi dışında bir çok sinir hastalıklarında, baş ağrılarının nedenlerinin araştırılmasında, beyin fonksiyonlarının değerlendirilmesinde EEG tetkikine başvurulur. Bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi EEG'ye göre daha sonradan geliştirilmiş olan inceleme yöntemleri beynin elektriksel faaliyeti konusunda bilgi vermezler. Özellikle bayılma vakalarının nedenlerinin araştırılmasında, epilepsi hastalığının teşhisinde ve tiplerinin belirlenmesinde tedaviye karar verdirecek olan inceleme yöntemi EEG'dir.
EEG çekimi nasıl yapılır ?
Beynin elektriksel faaliyeti, hastanın saçlı derisi üzerine yerleştirilen küçük metal elektrodlar aracılığıyla EEG aletine iletilir ve veriler ortalama 20 dakika süreyle bilgisayara kaydedilir. Çekim sırasında hastaya elektrik verilmesi sözkonusu değildir ve hasta herhangi bir ağrı duymaz. Parazitsiz, kaliteli bir kayıt alabilmek için hasta çekim sırasında aksi istenmedikçe gözlerini kapalı, çene ve boyun kaslarını gevşek tutmalı, olabildiğince hareketsiz durmalıdır.
Uykuda EEG
Uyku, beyindeki anormal elektriksel faaliyetin ortaya çıkmasına yardımcı olur. Epilepsi teşhisi için uyanıklık halinde 20 dakika süreyle yapılan EEG'nin yeterli bilgi vermediği durumlarda, uykuda EEG çekilir. Uyku EEG'si en sık başvurulan aktivasyon yöntemlerinden biridir. Kişiyi uyutmak için beyin aktivitesini etkilemesi ve muhtemel elektriki desarjları baskılaması nedeni ile anestezik ajan tercih edilmemelidir.Hastanın bu tür çekime gelmeden önceki gece uykusuz kalması, gerek gündüz uyumasını kolaylaştıracağı, gerek anormal beyin dalgalarının ortaya çıkma olasılığını arttıracağı için yararlıdır. Uyku EEG`si çekimi için, hasta kişinin 24 saat uykusuz kalması gerekebilir. Çocuklarda çekim genellikle uykuda yapılmaktadır. Bunun için çekim öncesi ilaç verilebilir ve çekimin kolay olması için, çocuğun geç yatırılıp erken kaldırılması önerilir.
Çekime Gelirken
EEG incelemesinin parazitsiz olması bakımından çekim gününün sabahında saçların yıkanması yararlıdır.
Sürekli kullanılan ilaçlar varsa, çekim gününde de ilaçlar kullanılmaya devam edilir.
Eforlu EKG
Egzersiz EKG testi: İskemik kalp hastalığı ( koroner arter tıkanması, daralması, kalp krizi vs.) ve egzersize bağlı aritmileri bulunan hastaların araştırılmasında kullanılan değerli bir yöntemdir. Ancak egzersiz EKG'sinin doğru yorumlanması; tanı için büyük önem taşır.
Egzersiz EKG'sinin yarlı olacağı durumlar:
Göğüs ağrısı olan kişiler , Risk faktörlerine sahip olan kişiler (sigara, obezite, hipertansiyon,şeker hastalığı, ailede kalp hastalığı, hiperkolestrolemi, stresli işilik yapısı vs).
Enfarktüs sonrası risk değerlendirilmesi
Egzersize bağlı aritmilerin değerlendirilmesi
Kalıcı pace maker(kalp pili) ihtiyacı araştırılması
Egzersiz töleransının araştırılması
Tedaviye yanıtın araştırılması
Egzersiz testinin yapılışı esnasında ve test sonrasında azda olsa risk mevcuttur. O nedenle hastalar, mutlaka ilgili uzman hekim tarafından değerlendirilerek, uygun ortamda teste tabi tutulmalıdır. Egzersiz EKG'sinden önce hastaların aldıkları tedavileri (antianginal, göğüs ağrısı ve antihipertansif tedavi) 3 gün önce kesmeleri gerekmektedir. Ancak testten 1 saat öncesine kadar; dil altı alınabilir. Test ortamında oluşabilecek her hangi bir tehlikeli durumun önlenebilmesi için, CPR konusunda bilgili kişiler ve gerekli donanımın bulunması gerekmektedir. Test için bir çok protokol uygulanabilir.
Sıkça kullanılanlar: Bruce ve Modifiye Bruce protokolüdür. Test esnasında hasta, koşu bandı üzerine alınarak EKG kabloları bağlanır, banttın hızı ve eğimi belli sürelerle arttırılarak hasta yürütülür ve EKG'si takip edilir. İşlem esnasında EKG ve kan basıncı değerlendirilir. Yaklaşık 5-10 dakika süren yürüme periyodu sonrası, 5 dakikalık bir dinlenme dönemini takiben test sonlandırılır. Test esnasında ulaşılmak istenen hedef hastanın kalp hızıdır. Kalp hızı, hastanın yaşı 220 den çıkarılarak bulunan rakamdır. Bu rakama ulaşılınca, test sonlandırılır. Ancak hastanın isteğine bağlı; yada başka durumların ortaya çıkmasıyla, test doktor tarafından sonlandırılır.
Egzersiz EKG'si doğru uygulanıp yorumlandığında, kalp krizi geçirme riski, kalp damarlarındaki tıkanıklıkların varlığı ve yine kalp krizi sonrası ne tür bir tedavi uygulanacağı konusunda çok önemli fikirler verebilir. Bütün bunlara rağmen testin kesin tanı koydurucu özelliği sınırlıdır. Test uygulanan 100 hastadan ancak 80 tanesinde hastalık saptanabilir. O nedenle bazen efor testi negatif bulunsa da, daha ileri testlere ihtiyaç duyulabilir. İşte bu testlerden en değerlisi talyum ve teknesyum sintigrafisi (spect ) yöntemidir.
24-48 Saatlik Tansiyon Ve Ritim Holter İncelemesi
Ritim Holteri: Özellikle aritmisi olan (çarpıntı şikayeti) hastalarda kullanılır. Kişinin nabız atımlarını ve kalp EKG'sinin belli kısımlarını 24 saat boyunca kaydeden, hastanın çarpıntı ve diğer rahatsızlıklarını hissettiği anları işaretleyebildiği, küçük volkmen boyutunda bir cihazdır. Bu cihaz ile, belli zamanlarda çarpıntı, göz kararması, baş dönmesi, mide bulantısı aşırı halsizlik, bayılma gibi şikayetleri olan; yada kalbinin çok hızlı atması gibi şikayetleri olan hastaların, günlük aktivitelerini kısıtlamadan, kalp atım sayıları ve oluşabilecek patolojik ritimleri kaydedilir. Daha sonra bir bilgisayar aracılığı ile, bu kayıtlar incelenir. Kaydedilen bilgiler uzman doktor tarafından değerlendirilir. Böylelikle hastaların ne gibi bir ritim problemi olduğu belirlenir, ona göre tedavisi sağlıklı biçimde doktor tarafından düzenlenir. Tansiyon Holteri: Ritim holterin de olduğu gibi aynı mekanizma ile, hastaların gün boyu tansiyonlarının sık aralıklarla ölçülerek, gün içindeki aktiviteleri sırasında, uykuda, dinlenme esnasında, tansiyonu ve nabız sayısını kaydeder. Böylelikle uzun süreli hipertansiyonu olan hastaların, günün hangi saatlerinde tansiyon değerlerinin yükseldiği saptanarak, o saate tedavi eklenir. Daha önceden hipertansiyonu olmayan hastalarda, ilk teşhis konularak, tedavisinin düzenlenmesini kolaylaştırır. Bu cihazda aynı ritim holteri gibi volkmen boyutunda dır. 24 -72 saat arasında ölçüm yapılabilir. Ölçüm aralıkları doktor tarafından belirlenebilir; uygulaması ve değerlendirmesi son derece kolay yararlı bir testtir.
Ritim ve Tansiyon Holteri
24-48 Saatlik Tansiyon Ve Ritim Holter İncelemesi
Ritim Holteri
Özellikle aritmisi olan (çarpıntı şikayeti) hastalarda kullanılır. Kişinin nabız atımlarını ve kalp EKG'sinin belli kısımlarını 24 saat boyunca kaydeden, hastanın çarpıntı ve diğer rahatsızlıklarını hissettiği anları işaretleyebildiği, küçük volkmen boyutunda bir cihazdır. Bu cihaz ile, belli zamanlarda çarpıntı, göz kararması, baş dönmesi, mide bulantısı aşırı halsizlik, bayılma gibi şikayetleri olan; yada kalbinin çok hızlı atması gibi şikayetleri olan hastaların, günlük aktivitelerini kısıtlamadan, kalp atım sayıları ve oluşabilecek patolojik ritimleri kaydedilir. Daha sonra bir bilgisayar aracılığı ile, bu kayıtlar incelenir. Kaydedilen bilgiler uzman doktor tarafından değerlendirilir. Böylelikle hastaların ne gibi bir ritim problemi olduğu belirlenir, ona göre tedavisi sağlıklı biçimde doktor tarafından düzenlenir.
Tansiyon Holteri
Ritim holterin de olduğu gibi aynı mekanizma ile, hastaların gün boyu tansiyonlarının sık aralıklarla ölçülerek, gün içindeki aktiviteleri sırasında, uykuda, dinlenme esnasında, tansiyonu ve nabız sayısını kaydeder. Böylelikle uzun süreli hipertansiyonu olan hastaların, günün hangi saatlerinde tansiyon değerlerinin yükseldiği saptanarak, o saate tedavi eklenir. Daha önceden hipertansiyonu olmayan hastalarda, ilk teşhis konularak, tedavisinin düzenlenmesini kolaylaştırır. Bu cihazda aynı ritim holteri gibi volkmen boyutunda dır. 24 -72 saat arasında ölçüm yapılabilir. Ölçüm aralıkları doktor tarafından belirlenebilir; uygulaması ve değerlendirmesi son derece kolay yararlı bir testtir.
Kemik Dansitometresi
Kemik Dansitometre Nedir
Cihaz düşük dozda X ışını ve bilgisayar kullanarak kemik yoğunluğu ölçümü yapmaktadır. Merkezimizde bu konuda en gelişmiş teknolojiyle donatılmıştır.Başka bir deyişle kemiğin kırılganlık riskini belirleyen ölçüm yöntemidir. Osteoporoz saptanırsa kişinin aldığı ilaçtan faydalanma oranı için ilaç takibi de belirli aralıklarla bu cihaz ile yapılmaktadır .Ölçüm 1dakika içinde yapılır .Osteoporoz’da bir ağrı hissetmediklerinden verilen ilaçları almaktan vazgeçenlerin problemleri sessizce artmaktadır.! 20-45 yaş arası kadın ve erkekler mutlaka bir kere kontrol olmalıdır.
Osteoporoz nedir ?
Osteoporoz kemik kütlesinde azalma ve kemik dokusunun mikroskobik yapısında bozulma sonucunda kemikte kırılma riskinin artmasına yol açan bir iskelet hastalığıdır.Her kez de olan kalsiyum kaybı bu hastalığa neden olur .Kaybedilen kemik geri kazanılamaz. Ancak erken teşhis yapılırsa olduğu yerde durdurulabilir .Menopoz sebebi ile kadınlarda mutlaka olur ancak çeşitli sebeplerle gençlerde ve erkeklerde görülebilir .
Osteoporoz belirtileri nelerdir ?
Genelde kırıklar oluşuncaya kadar herhangi bir belirti ve ağrı olmaz. Ancak bazı kişilerde ileri yaşlarda romatizma zannedilen kemik ağrılarına neden olabilmektedir. Vücudumuzun diğer dokuları gibi kemik de yasayan bir dokudur .Sert tabaka ve süngersi tabaka olmak üzere iki bölümden oluşur. Erken dönemlerde kemik kompakt (sert) tabakası incelir,süngersi tabaka içindeki boşluklar büyür .Daha sonra ileri yaşta zayıflayan kemiklerde kırıklar oluşur.
Osteoporoz sonucları nelerdir ?
Sırt kemikleri formunu kaybedince boy kısalığı ve kamburluk gelişir. .Hafif bir travma ile kalça bilek omurga kırıkları meydana gelir.
Kimler osteoporoz açısından risk gurubundadır ?
•Günlük beslenmesinde yeterince kalsiyumlu gıda(süt ve süt ürünleri)almayanlar.
•Düzensiz beslenen her yaş gurubundakiler.
•Şeker hastaları.
•Böbrek taşı düşürenler ve diğer böbrek hastaları.
•Uzun zaman kortizonlu ilaçlar, bazı anti asit mide ilaçları ve sakinleştirici ilaç kullananlar .
•Aşırı çay ,kahve sigara , alkol kullananlar.
•Genetik yatkınlığı olanlar.
•İkiden fazla doğum yapmış olanlar.
•Menopoz dönemindeki bayanlar.
•50 yaşını gecen erkekler OSTEOPOROZ RİSKİ ALTINDADIR
Osteoporoz Teşhisi nasıl konur
Günümüzde %1 gibi çok düşük oranlardaki kemik kayıpları bile KEMİK DANSİTOMETRE ölçümü ile teşhis edilmektedir.
Ölçüm Tipleri:
Ap-spine Ölçümü
Femur ve dual femur Ölçümü
Lateral spine Ölçümü
Ortapedik kalca ölçümü
Tüm Vücut ölçümü Pediatrik Ölçümü
Tıbbi Tahlil Laboratuvarı
Tüm Tıbbi Tahliller Kapalı Sistem Otomasyonla uzman deneyimli kadromuzla çalışılmakta olup; Laboratuvarımız TSE belgelidir. Ayrıca gelme zorluğu olan ya da zamanı sınırlı hastalarımız için bizzat evden örnek alma (kan, idrar vb.) hizmetini de vermekteyiz
Panoramik Röntgen
Panoramik röntgen; çenelerin, tüm dişlerin, çene ve dişlerdeki bir çok rahatsızlığın tek bir filmde görülmesini sağlayan röntgen filmidir.
Diş röntgeni dişhekiminin dişler yada çenelerle ilgili problemleri teşhis etmesine yardımcı bir yöntemdir. Örneğin ağız içi muayene ile sadece büyük çürükler teşhis edilebilirken, röntgenle başlangıç çürükleri tespit edilebilir. Ya da ağızdaki absenin hangi dişten kaynaklandığı, dişlerdeki yapı bozuklukları, kök kırıkları, kist ya da tümörler röntgenle tespit edilebilir. Süt dişleri altındaki sürekli diş germlerinin varlığı ve konumları, 20 yaş dişlerinin kontrolü, diş köklerinin genel durumları ve destek kemikle ilişkileri, muayene esnasında gözden kaçan ara yüz çürükleri, implant yapılması düşünülen dişsiz bölgelerin kemik ölçümleri, anatomik oluşumların bu bölgelerle ilişkilerini panoramik filmler aracılığıyla basit bir şekilde gözlemlemek mümkündür.
• Çene ve dişlerle ilgili operasyonlardan önce hekimin mutlaka görmesi gereken bir röntgendir. Çünkü bu röntgenler tedavi uygulanacak alanı geniş bir şekilde gösterir ve operasyonun başarısını arttırır.
• Dijital sitemin kullanılması görüntü kalitesini artırmakta ve kişinin aldığı radyasyon miktarını belirgin şekilde azaltmaktadır. Ağız dışından çekilen bir röntgen olduğu için röntgen çekim işlemleri hastalar için son derece konforludur.
Girişmeli Radyoloji(Biyopsi)
Girişimsel radyoloji işlemleri, radyolog doktor, radyoloji teknisyeniyle oluşan ekip tarafından gerçekleştirilir. Bu sayede birçok alanda hastalar, genel anestezi ve cerrahi riskine girmeksizin tanı ve tedavi olanağı bulmuştur.Girişimsel radyoloji bölümünce gerçekleştirilen işlemler, tanı ve tedaviye yöneliktir. Tüm radyolojik girişimsel işlemler, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme metodları eşliğinde gerçekleştirilir.
İşlem
Radyolojik girişimsel işlemlerde; tansiyon ölçümü, damar yolu açılması, hastanın solunum ve dolaşım sistemlerinin takibi yapılır. Radyolog önceden elde edilmiş görüntüler üzerinde gerçekleştireceği işlemi planlar. Girişimsel işlem yapılacak bölge, temizliği takiben lokal anestetik maddeler ile uyuşturulur. Bu sırada hastanın bilinci açıktır ancak ağrı hissetmez.
Allerji ihtimaline karşı önceden hastanın bazı maddelere allerjisi olup olmadığı sorgulanır. Buna rağmen allerji gelişmesi durumunda, girişimsel radyoloji bölümünde hazır bulunan bazı ilaçlar ve oksijen ile hasta tedavi edilir.
Girişimsel işlemler
Biyopsiler: Prostat, karaciğer, pankreas, akciğer, böbrek gibi organlardan veya bunların dışındaki tümöral oluşumlardan ultrason veya tomografi gibi olanaklar yardımıyla kesin tanıya ulaşılabilmesi parça alınması işlemidir. Parçalar uzun bir iğnenin istenen dokuya yerleştirilmesiyle alınır. Parça alımı ya 1-2 cm uzunluğunda ince doku şeklinde, ya da hücreler şeklindedir. İlkine "tru-cut" biyopsi, ikincisine "ince iğne aspirasyon biyopsisi" adı verilir. Alınan parçalar patoloji doktoru tarafından değerlendirilir. Değerlendirme süresi alınan parçaya ve dokuya göre 1 saat ile 5 gün arasındadır.
Sıvı drenajları:Görüntüleme eşliğinde özel iğneler ile cilt geçilerek, kist, apse gibi sıvı birikimlerinin boşaltılması ve buralara kateter yerleştirerek sürekli boşalmalarının sağlanması işlemidir. Bu yöntemle böbrek kistleri, kist hidatik gibi bir zamanlar ancak cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilen hastalıklar, kolaylıkla ortadan kaldırılabilir..
Perkütan nefrostomiler: Böbrek ve idrar yollarının taş, kitle ve benzeri nedenlerle ani tıkanması durumlarında böbrek fonksiyonların korumak amacıyla ciltten böbreğe kateter yerleştirerek idrar akımının böbrekten dışarıdaki bir idrar torbasına devamlılığının sağlanmasıdır.
Ablasyon işlemleri: İstenmeyen dokuları ortadan kaldırmak amacıyla uygulanan işlemlerdir. Görüntüleme eşliğinde kist veya tümör içine ilaç verilmesi veya radyofrekans dalgaları uygulanması sonucu zaman içinde bu bölgedeki hedeflenen hücreler ölecek ve normal vücut dokusu ile yer değiştireceklerdir. Karaciğer, prostat ve troid tümörlerinin tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır.
Hangi radyolojik incelemeyi yaptırırsanız yaptırın, yanınızda eski incelemelerinizi götürmeyi unutmayın. Radyoloğunuzu ne kadar bilgilendirirseniz, alacağınız verim o kadar çok olacaktır.
Alexandrite Lazer Epilasyon
Tüm dünyada ve Türkiye'de en çok tercih edilen sistemdir. Genelde Türk insanı açık tenli, siyah kıl yapısına sahiptir , bu nedenle alexandrite lazer epilasyon için en uygun yapıdadır. Alexandrite lazer kıl köküne ulaşarak kalıcı ve etkili sonuç alınmasını sağlar ve bu başarıyı sağlarken kalıcı yanık sorununa yol açmaz. yaşanmaz . Dinamik soğutma sistemi sayesinde acı hissi yok denecek kadar azdır. Cihazın ciltle teması olmadığından hijyen açısından sorun yaşanmaz. Önemli avantajı uygulama alanındaki kılların hemen yüzeyden temizlenmesi sayesinde uygulama alanında uygulama sonrası kıl kalmaz. Bir miktar tüy uzar gibi olur ve dökülür. Ağrısı en az lazer epilasyon tipidir
Lazer epilasyon sağlık açısından zarar verebilir mi?
Hayır. Çünkü Lazer non-iyonize (iyonize olmayan) enerjidir. Bu da hücre mutasyonunu etkilemediğinin göstergesidir. Lazer Epilasyon 'da kullanılan tüm lazer tipleri yalnızca kıl foliküllerini (kılın kök hücrelerini ) hedefler. Alexandrite lazer dalga boyu 755 nm dir. Bu dalga boyundaki ışınlar kıldaki melanin adlı siyah boya maddesi tarafından oldukça fazla emilir. Bu sayede daha az enerji uygulanarak cildinizde hasar oluşturmadan ve daha etkin şekilde lazer epilasyon yapılmaktadır. Long pulsed teknoloji sayesinde lazer enerjisi cildinizi koruyarak ve daha etkin şekilde uygulanabilmektedir. En önemli avantajı hasta konforu ve uygulama kolaylığıdır. İnsan sağlığına zararı olmayan güvenilir ve etkili lazer epilasyon sisteminin Alexandrite lazer olduğu FDA tarafından bilimsel olarak belgelenmiştir
Kaç lazer epilasyon seansı uygulanması gerekir ?
Lazer ışığı anajen (aktif) aşamadaki kıl köklerini etkilemektedir. Bütün kökler aynı anda aktif olmazlar. Dolayısıyla telojen (pasif) kökler, aktif hale geldiklerinde bunlara da uygulama gerekecektir. Kalıcı bir çözüm, ancak birkaç lazer epilasyon seansından sonra elde edilir. Kılların kalınlığı ve yoğunluğu her vücutta farklı olduğu için kesin bir seans sayısı vermek mümkün değildir, kişiden kişiye ve bölgeden bölgeye değişmektedir. Ortalama olarak çoğunlukla 4-6 lazer epilasyon seansı yeterli olmaktadır. Lazer epilasyon uygulamasında cilt tipine göre doz seçimi yapılır. Bu sayede kıl köklerine etki edecek ama cilde zarar vermeyecek güçte çalışılarak en kısa sürede tedavinin bitirilmesi amaçlanır. Herkesin vücut yapısı ve hormonal seviyeleri, cilt tipi farklı olduğu için lazer epilasyonda sonuca ulaşmak için gereken süre kişiden kişiye değişir. Seanslar kılları anajen (büyüme) safhasında yakalamaya uygun sürelerde tekrarlanır. Alexandrite Lazer Epilasyon
Check-Up
ECHOMAR yılda yaklaşık 20.000 kişiye, 100 kişilik deneyimli kadrosu ve üstün teknolojik olanaklarıyla sağlık hizmeti vermekte olup, çalışma anlayışında kalite kavramını ön planda tutan ve bu arzusunu bitmeyen seyahate dönüştürmek isteyen bir vizyon sergilemektedir. Türkiye'nin özel ilk görüntüleme ve tanı merkezi olan Echomar, kalitesi ISO belgesi ile yurtdışından akredite edilmiş olup, her geçen gün büyüyen bir hizmet potansiyeline sahiptir. Hasta memnuniyeti alanında hizmet verdiğimiz sektörün önemini ilke edinmiş toplam kalite felsefesi ışığında oluşturulan çalışma anlayışı, 7 gün 24 saat hizmeti ile ulaşım kolaylığı, otoparkı, güler yüzlü ve profesyonel çalışanları ile ECHOMAR, faaliyet gösterdiği alanda en iyi hizmeti sunma gayreti içerisindedir.
Neden Check-Up Yaptırmalısınız?
Modern Tıp'ta amaç, hastalık ortaya çıkmadan önce gerekli önlemler alarak,kişinin sağlıklı kalmasını sağlamaktır. Çünkü hastalık ortaya çıktıktan sonra hem tedavisi çok daha pahalı olmakta,hem de sağlık artık bir kez bozulmuş olmaktadır.İşte bu nedenle,hiç şikayetçi olmasa da her insan belirli periyodlarla,risk grubuna girdiği hallerde daha kısa aralıklarla doktora başvurarak genel sağlık kontrolünden geçmelidir. Çağımızın hastalıkları olan koroner arter hastalıkları,kanser,hipertansiyon ve pek çok diğer hastalıkta erken ve doğru tanı,hem yaşam süresi,hemde kalitesi açısından son derece büyük önem taşımaktadır.Ayrıca hiçbir belirti vermeden ve hastada hiçbir şikayete neden olmadan yıllarca sinsice seyreden,öte yandan beyin,kalp,böbrekler gibi hayati organlara da zarar veren hipertansiyon ve diyabet gibi hastalıklarda da yine erken dönem tanının ve düzenli tedavinin önemi büyüktür.
Nerede yaptırılır?
Toplumumuzdaki yanlış algılamalardan biri de, kişinin bir Laboratuvara başvurup sadece kan örneği vererek, sonuçlarını bir liste halinde aldığı zaman check-up yaptırmış olduğunu sanmasıdır. Oysaki, doktor muayenesi bulunmayan bir işlem, ciddi bir check-up sayılamaz. Anamnez denilen hastanın şikayeti, hikayesi, özgeçmişi, soygeçmişi ve alışkanlıklarına ilişkin bilgiler, bir hastalık hakkında tanıya ulaşmakta büyük önem arzetmektedir. Hekim muayenesinde elde edilecek fiziki bulgular, yapılacak Laboratuvar tetkikleri, radyoloji tetkikleri, ultrasonografi, tomografi gibi ileri tıbbi görüntüleme yöntemleri ile teşhisin kesinleşmesine yardımcı olacaktır. Bu nedenlerle Check Up tam teşekküllü bir sağlık kuruluşunda yapılmalıdır.
Yaptırmadan önce nasıl hazırlanacaksınız?
1.) Hamileyseniz veya şüpheniz varsa işlemlere başlamadan önce mutlaka bildirin.
2.) Daha önce yapılmış test ve diğer tetkik sonuçlarını beraberinizde getirin.
3.) Randevu gününde ve saatinde mutlaka aç gelin. En az 10-12 saat aç kalmanız gerekir.
4.) Test yaptıracak kişinin iki gün süre ile kırmızı et, brokoli ve turp gibi sebzeler yememiş olmalı gerekir.
5.) Günde 250 mg dan fazla C vitamini kullanılmamalı.
6.) Demir ilaçlarının en az iki gün kullanılmamış olması gerekir.
7.) İdrar örneğini hastanede de verebilirsiniz. Ancak güçlük çekiyorsanız iki saatten fazla bekletmemiş olarak beraberinizde de getirebilirseniz.
MANYETİK REZONANS (MR) 1,5 TESLA : Belirtisi olmayan anevrizma ve tümöral oluşumların erken teşhisinde kullanıllanılan yöntemdir. Kapalı alan fobisi olan hastalarımızın çekimleri OPEN (AÇIK) MR' da gerçekleştirilir.
Kalp-Akciğer radyografisi: Akciğer hastalıklarını ön tarama amaçla kullanılan yöntemdir.
Tüm Batın Ultrasonografisi: Karaciğer,dalak,pankreas,safra kesesi,safra yolları, böbrek, mesane ve prostatın değerlendirilmesi hakkında ayrıntılı bilgi sağlar.Taş, tümör, enfeksiyon gibi bulgular yönünden hasta değerlendirilir.
Düşük Dozlu Toraks BT: Akciğerde tümör veya diğer patolojileri taramak için kullanılan zararsız modern tarama yöntemidir.
Dijital Mamografi: Bayanlarda sık görülen Meme Kanserinin teşhisinde kullanılan yöntemdir.
Meme USG: 35 yaş altı bayanlarda meme kanseri taraması.
Kemik Dansitometrisi (Tüm vücut kemik taraması): Özellikle menapoz sonrasında ve bazı ilaç kullanımı ile ortaya çıkabilecek kemik erimesinin,kırıklara yol açmadan saptanmasını sağlayacak bir yöntemdir.
Elektrokardiyografi (EKG): Koroner Kalp Hastalıkları veya Ritm bozuklukları teşhisi amacı ile uygulanmaktadır.
Eforlu Elektrokardiyografi: Belirli bir egzersiz programı çerçevesinde kalp atım düzeninin değerlendirilmesi için uygulanır. Ekokardiyografi (EKO): Kalp kapakçıklarının fonksiyonlarının değerlendirilmesi için yapılır.
Hematolojik İncelemeler
Hemogram (18 Parametre) :
- Lokosit Sayısı (WBC), Notrofil (NEU), Lenfosit (LYM), Monosit (MONO), Eozinofil (EOS), Bazofil (BAZO), Eritrosit Sayısı (RBC), Hemoglobin (HBG), Hematokrit (HCT), MVC, MCH, MCHC, RDW, Trombosit Sayısı (PLT), MPV : Bu bir test değil test panelidir. Anemi (kansızlık), lösemi, çeşitli infeksiyonlara karşı vücudun reaksiyonun ölçülmesi, kan hücrelerinin özelliklerinin değerlendirilmesi ve bazı kan hastalıklarının tanısı için kullanılan testlerdir.
Anemi: Demir (Fe), Demir Bağlama Kapasitesi (FeBK)
Sedimentasyon hızı: İnfeksiyon ve iltihabi hastalıkların göstergesidir.
Açlık kan şekeri(AKŞ): Şeker hastalığının tanısı veya tedavisinin izlenmesi için yapılır.
HbA1c : Diyabetli hastalarda takip esaslı kullanılan tetkiktir.
Romatizmal Tetkikler; ASO, CRP, RF : Romatizmal kökenli hastalıkların tanısı için yapılır.
Sarılık Tetkikleri :HBsAg, Anti HBs, Anti-HAV: Hepatit A ve B diye isimlendirilen, sarılık ve bunun gibi karaciğer hastalıklarına neden olan virüslerin veya onların kanda oluşturduğu antikorların saptanmasına yönelik test grubudur. Sonuçlara göre aşılama programları uygulanılır.
ANTI HIV ½ : AIDS hastalığının teşhisinde kullanılır.
Kanser Araştırma Tetkikleri:CEA, CA 19-9, CA-125, CA 15-3, Prostat Spesifik Antijen (PSA) , B-HCG (Yumurtalık ve Rahim kanseri araştırması)
Boğaz kültürü : İleride hastalık oluşturabilecek B Hemolitik Streptokoklarının taranması önemlidir.
Safra Yolları ve Karaciğer Fonksiyon Tetkikleri : Alkali fosfataz (ALP), SGOT (AST), SGPT (ALT), Gamma-GT, Direckt Biluribin, İndireckt Biluribin, Laktat Dehidrogenaz (LDH). Bu testler ve aralarındaki ilişkiler değerlendirilerek; Karaciğer ve safra yolları ile ilgili hastalıkların ayırıcı tanısında ve tedavisinin izlenmesinde, alkol tüketiminin yaptığı hasarın değerlendirilmesinde kullanılır.
Böbrek Fonksiyon Tetkikleri : Üre (BUN), Ürik Asit, Kreatinin, Albumin,Total Protein, Globulin : Gut hastalığının, böbrek filitrasyon fonksiyonunun izlenmesi ve böbrek hastalıklarının tanımlanmasında yararlanılan test grubudur.
Kalsiyum : Kemik yoğunluğu ve gelişiminin izlenmesinde yardımcı olur.
Kan Yağları:Total Kolesterol, HDL Kolesterol, LDL Kolestrol , Trigliserid, Total Lipid: Koroner kalp hastalıklarının risk faktörü olarak değerlendirilen bu testlerin kan değerleri ve biribirleri ile ilişkleri; risk derecelendirilmesi, tedavi planı ve izlenmesinde çok büyük önem taşır.
Homosistein: Damar hastalıklarının genetik ilişkisini analamak için yapılır.
Kalp Hastalıkları Tetkiki: CK, CK-MB
Mikrobiyolojik İncelemeler
PAP Smear: Bayanlarda rahim kanserinin erken tesbitinde kullanılan tetkiktir.
Tam idrar analizi: İdrar analizinde görülen değişimler; böbrek hastalıkların tanı ve izlenmesinde, idrar yolu infeksiyonlarının ve bazı kötü huylu hastalıkların saptanmasında yardımcı olur.
Dışkıda Gizli Kan: Gastrointestinal sistem, özellikle barsak kanamalarını gösterir.
Dışkıda Parazit Yumurtası Araştırılması: Çeşitli paraziter hastalıkların teşhisinde kullanılır.
Muayene: Testler sonucunda kardiyolojik ya da fiziki muayene gerekebilir.
Kaynak : Bu bilgiler Worldmediline dan alınmıştır.
Kurumumuzda Check-Up Süreciniz Nasıl Geçer ?
Sabah aç karnına gelen hasta ilk olarak doktoruyla görüşür. Bu aşamada kişinin şikayetleri ve diğer bilgiler detaylı bir şekilde kaydedilir . Bunu takiben, hastanın tetkik sonuçları, tansiyon, nabız, ateş, boy, kilo gibi vital bulguları ve doktor muayeneleri Check-Up biriminde, son derece rahat bir atmosferde gerçekleştirilir. Açlık gerektiren tetkiklerden sonra Check-Up için gelen kişiye, yaklaşık 12 saattir aç olduğu için, kurumumuzda küçük bir kahvaltı ikram edilir.
Check-Up sonuçları, ilk muayenenin iki gün sonrasına verilecek bir kontrol randevusuyla karşılıklı olarak değerlendirilmekte, sorumlu doktor, laboratuvardan, radyoloji departmanından, EKG'yi inceleyen kardiyologdan ve diğer ilgili uzmanlardan gelecek tüm raporları inceleyip, kendi bulgularıyla birleştirerek kişiye bilgi verilir. Bu sonuçlarda normal dışı bulgular varsa, bunlar daha ayrıntılı yöntemler ve laboratuvar tetkikleriyle araştırılmakta ve kişinin hastanenin diğer klinik ve birimlerine yönlendirilmesi de sağlanır.
Unutmayın! Önemsiz olduğunu düşündüğünüz bir belirti çok önemli bir hastalığın habercisi olabilir.
RADYOLOJİK TETKİKLER
» TÜM BATIN USG
» UZMAN DOKTOR MUAYENESI
HSG (Histerosalpingografi) İlaçlı Rahim Filmi
GENEL TANIM-AMAÇ:
HSG rahim boşluğunun şekli ve tüplerin durumunu (açık-kapalı, dar yada geniş) değerlendirmek için yapılan bir görüntüleme–röntgen işlemidir. Ultrasonografi ve MR gibi diğer görüntüleme yöntemlerinden en bariz farkı rahim boşluğunun (bebeğin gelişeceği alanın) yapısını çok daha detaylı gösterebilmesi ve tüplerin açık olup olmadığını gösterebilmesidir.
Rahimin (uterus'un) gelişimsel şekil bozuklukları oldukça sık görülür ve kısırlık sebebi olabilir. Halk arasındaki tabiriyle çift rahim yada rahim içi bölme (septa) varlığı rahim filmiyle kolaylıkla saptanabilir. Rahim boşluğuna doğru gelişim gösteren miyom yada polip gibi kitlesel lezyonlar yada daha çok kürtaj sonrası görülen yapışıklıklar kısırlık sebebi olabilir ve rahim filmiyle saptanabilir.
Tüplerdeki darlık, tıkanıklık yada 'hidrosalpenks' denen tüpün sucuk gibi şişip tıkandığı, içinin irin-iltihapla dolduğu durumlar da HSG ile saptanabilir.
NASIL?
Rahim filmi günümüzdeki teknik gelişmeler (yeni dijital röntgen cihazları ve işlemin kansız-ağrısız yapılabilmesini sağlayan plastik balonlu kateterler) sayesinde oldukça kısa sürede ve hastaya fazla rahatsızlık vermeden yapılabilmektedir. ANESTEZİ KESİNLİKLE GEREKSİZDİR.
İşlem öncesi hiçbir hazırlık (açlık, ilaç kullanımı vs) gerekmez. HSG çektirecek bayanın hamile olmadığına emin olmamız gerekir. Bu nedenle işlem adet bittikten sonraki ilk 3-4 gün içinde gerçekleştirilmelidir. Doktorunuzun talebi doğrultusunda (hamilelik şansı kesinlikle yoksa yada gebelik testi yapılmışsa) işlem bu tarihler dışında da gerçekleştirilebilir.
İşlem öncesi dış genital organlar antiseptik solüsyonla temizlenir, muayene kaşığı (spekulum) yerleştirlerek rahim ağzı görülür. Rahim ağzından rahim giriş kanalı içine ince bir plastik kateter ilerletilip balonu şişirilir. Spekulum hastanın kendini kasmaması halinde pek bir rahatsızlık vermez, kater ise pek hissedilmez, balon şişirildiğinde hafif bir gerginlik hissi yaratabilir. Bu aşamadan sonra kateter aracılığı ile rahim boşluğuna kontrast madde (boya) verilerek rahim boşluğu ve tüpler röntgende görünür hale getirilir. Basınç arttıkça gerginlikle adet sancısı yada kasık ağrısı gelişebilir. Hastaların bir kısmında hiçbir ağrı olmaz. Çoğu hasta işlem tamamlandığında (kateter çıkarılıp basınç etkisi ortadan kalktığında) anında kaybolan adet sancısına benzer bir sancıdan bahseder. Bir kısım hasta işlem sırasında daha şiddetli kasık-karın-bel ağrısı tarif eder. Bu durum daha çok tüplerde darlık yada istemsiz kasılma (spazma) bağlı olarak gelişir. Bazen işlem sonrası gelişen karın-bel ağrısı olabilir.
Muayene kaşığı yerleştirilmesini takiben bütün tetkik genelde 3-4 dakika içinde tamamlanır. Rahim giriş kanalındaki olası aşırı kıvrım, darlık yada genişlikler işlem süresini 3-5 dakika daha uzatabilir.
İşlemden hemen sonra rahim boşluğuna verilen ilaç-boya'nın büyük kısmı dışarıya geri akar (aslında verilen ilaç miktarı genelde çok azdır;10ml'yi pek aşmaz), sızıntı şeklinde hafif bir kanama geliştiği sık olarak görülür. Karın boşluğuna tüpler aracılığıyla geçen ilaç emilip idrar yoluyla vücuttan atılır. İşlem sonrası her yönüyle normal yaşantınıza dönebilirsiniz. Doktorunuz özellikle önermediyse herhangi bir ilaç kullanmanıza da gerek yoktur.
HSG İLE TÜPLERİM AÇILIR MI?
Basınçla ilaç verildiğinden tüplerdeki geçici (örneğin bu alanı tıkayan yoğun salgı-hücre birikintileri) mekanik tıkanıklıklar, basınç ve yıkama etkisiyle açılabilir. Rahim filmi sonrası sonuç tamamen normal bulunan olgularda doğal yolla hamilelik oranı az da olsa artar. Ancak bu işlemin temel amacı rahim ve tüp boşluklarının anatomik detayını ortaya koymaktır. İltihabi tıkanıklıklar, ameliyatla kapatılmış tüpler bu yöntemle açılamaz. Özellikle tüplerin başlangıç kısmındaki tıkanıklıklar rahim filmine benzer yöntemle rahim içine girip ince tel ve kateterlerle açılabilir ancak bu oldukça farklı, sedasyon-anestezi gerektiren girişimsel bir yöntemdir.
İSTENMEYEN ETKİLER:
İşlem sonrası az miktarda kanama sıklıkla görülür. Şiddetli ağrı nadir de olsa hastalarımız tarafından bildirilmiştir. Steril malzemeler kullanılmasına rağmen rahim ağzında mevcut mikroplar yada iltihabi durum varsa tüplerde olabilecek mikroplar verilen ilaçla karın içine yayılarak çok nadir olarak ciddi enfeksiyona neden olabilir. İşlem sonrası üşüme, titreme ateş gibi semptomlar gelişirse mutlaka doktorunuza danışın. Yine çok nadir olarak görüntülemede kullanılan ilaca karşı hassasiyet-allerjik reaksiyonlar gelişebilir.
ENTEROKLİSİS
Enteroklizis Nedir?
İnce barsaklar karbonhidratların, protein ve yağların emiliminin büyük bir bölümünün yapıldığı yerdir. Uzunluklarından dolayı özellikle endoskopik incelenmesi güçtür. Bu nedenle enteroklizis tekniği geliştirilmiştir. Enteroklizis; ince barsakların 12 parmak (resim 1) kısmının sonrasına kateter denilen (resim 2) içi boş plastik tüpün burundan yerleştirilerek daha sonra, içinden ince barsaklarının iç yüzeyini boyayacak boya maddesi verilerek (kontrast madde) "X" ışını yardımı ile görüntülenmesini sağlayan bir radyolojik tekniktir.
Nerelerde Kullanılır?
Genellikle ince barsakların iltihabı hastalıklarında (Crohn), ince barsaklarda tam olmayan tıkanıklıkların araştırılmasında vs.
İşlem Öncesi Hazırlık var mı?
Hastaya neden bu tetkikin istendiği eski filmleri ile birlikte incelenerek randevu verilir. Arkasından ağır kalp hastalığı, böbrek yetmezliği vs gibi hastalıkları olmadıkça uygulayabileceği bir diyet ve 12 saatlik açlık yeterlidir.
Diyet kısıtlaması var mı?
İşlemden 24 saat öncesi görevli arkadaşımız tarafından hastaya bir diyet programı önerilecek ve öncesinde eğer herhangi bir kısıtlama yoksa uygun bir müsil ilacı kullanılacaktır. Hasta işlemden sonra yürüyerek kendi başında evine gidebilir.
İnceleme Nasıl Yapılır?
İnceleme ortalama 45 – 60 dakika arasında bir sürede bitirilir. Burun deliği uyuşturulduktan sonra kayganlaştırıcı bir madde sürülüp ince tüp, mide ve 12 parmak barsağından ileriye gönderilir. Bu arada hastanın burnundaki duyduğu bir rahatsızlık hissi dışında çok fazla şikayeti olmaz.
"X" ışını ile yapılan enteroklizis tekniğinin benzeri Bilgisayarlı Tomografi (Çok kesitli tomografi) ya da MR ile de yapılabilir ve sırasıyla "BT Enteroklizis" yada "MR Enteroklizis" olarak adlandırılır.
DEFEKOGRAFİ
Defekografi Nedir?
Defekografi: makattan dışkıya benzer kıvamda, özel olarak hazırlanan boyalı maddenin (kontrast madde) verilerek dolgunluk hissi oluşturulması, arkasından büyük abdest yaparken "X" ışını eşliğinde görüntüler alınması işlemidir.
Nerde Kullanılır?
Büyük abdest yapmanın zor olduğu durumlarda, makattan yetersiz boşalma hissi, makat bölgesinde parmakla hissedilebilen şişliklerin sebebinin araştırılması gibi durumlarda kullanılır.
Ön hazırlık var mı?
Hastanın ön hazırlığı bulunmamaktadır. 3-4 saatlik açlık yeterlidir.
Nasıl Yapılır?
Hasta oturur pozisyonda işlem gerçekleştirilir (resimdeki gibi ).
Ne değerlendirilir?
İnceleme sonrası makatın (anal kanal) ve kalın barsağın son kısmının (rektum) olağan açıları, makatın ve/veya kalın barsağın son kısmının aşağıya doğru sarkması denilen prolapsusun değerlendirilmesi, kalın barsağın son kısmındaki cepleşmeler değerlendirilir. Bu değerlendirmeler hastanın cerrahi ya da diğer tedavi yöntemler seçiminde faydalı bilgiler verir.
BT(BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ)
Bilgisayarlı tomografi x-ışını (röntgen) kullanılarak vücudun incelenen bölgesinin kesitsel görüntüsünü oluşturmaya yönelik radyolojik teşhis yöntemidir. İnceleme sırasında hasta bilgisayarlı tomografi cihazının masasında hareket etmeksizin yatar.Masa manuel ya da uzaktan kumanda ile cihazın ''gantry'' adı verilen açıklığına sokulur. Cihaz bir bilgisayara bağlıdır. X-ışını kaynağı incelenecek hasta etrafında 360 derecelik bir dönüş hareketi gerçekleştirirken ''gantry'' boyunca dizilmiş dedektörler tarafından x-ışını demetinin vücudu geçen kısmı saptanarak elde edilen veriler bir bilgisayar tarafından işlenir. Sonuçta dokuların birbiri ardısıra kesitsel görüntüleri oluşturulur. Oluşturulan görüntüler bilgisayar ekranından izlenebilir.Görüntüler filme aktarılabileceği gibi gerektiğinde tekrar bilgisayar ekranına getirmek üzere optik diskte depolanabilir. Ayrıca görüntüler bilgisayar tarafından işleme tabi tutularak birbirine dik eksenlerde yeniden yapılandırılmış görüntüler elde edilebilir. Bu görüntülerin de yardımıyla 3 boyutlu görüntüler oluşturulabilir. Bu şekilde soluk borusunun, yemek borusunun, midenin, ince ve kalın barsakların, damarların ve idrar yollarının içeriden görüntülerini elde etmek mümkün olmaktadır. Bilgisayarlı tomografi diğer x-ışın incelemelerine göre bazı avantajlara sahiptir. Özellikle organların, yumuşak doku ve kemiklerin şekil ve yerleşimini oldukça net gösterir.Ayrıca BT incelemeleri hastalıkların ayırıcı tanısını yaparak tedavi yöntemlerini değiştirmektedir.Diğer görüntüleme yöntemlerinden daha erken ve doğru şekilde birçok hastalığın teşhisini sağlamaktadır. Hastalıklar erken teşhis edildiğinde daha iyi tedavi edildiklerinden, BT bu üstün özellikleriyle doktorların birçok hayat kurtarmasına yardımcı olmuştur.
• 3 D Dimention (3 Boyutlu Görüntüleme), HRCT- High Resolotion Computarize Tomograf, DENTAL diş çekimleri, Yüksek rezolüsyonlu ve bilgisayarlı tomografi gibi tetkikler bünyemizde gerçekleştirilmektedir.
• Denta tetkik yüksek kaliteli BT görüntülerini kullanarak dental implantların operasyon öncesi planını hazırlayan bir dental planlama yazılımıdır.
• 3D,Bu kesitler önden arkaya (coronal) yukarıdan aşağıya (axial) veya sağdan sola (sagittal) olabilir. Bu kesitler birbiriyle birleştirilerek 3 boyutlu görüntüler elde edilir.
• HRCT, yüksel uzaysal rezolüsyon algaritma ile (cihazda bulunana özellik)1 mm kesit kalınlığıyla görüntü alıp 10 mmkesit aralığı(boşluk) vererek ve her defada nefesle kesit alarak çekilen bir yöntemdir.
İnceleme rahatsızlık verici mi? Herhangi bir tehlikesi var mı?
İncelemenin kendisi tamamen ağrısızdır. İnceleme sırasında hastadan BT cihazının masasında hiç hareket etmeksizin yatması istenir. Yapılacak incelemenin türüne bağlı olarak hastaya kol damarlarından kontrast madde enjekte edilebileceği gibi kontrast madde içmesi de istenebilir. İncelemenin bu kısmı hasta için biraz rahatsızlık verici olabilir. Kontrast maddeler iyot içerdiği için bazı kişilerde allerjik reaksiyonlara neden olabilir. Hastanın inceleme öncesinde teknisyen ya da radyoloğa bu tür maddelere karşı daha önce allerjik bir reaksiyon gösterip göstermediğini ve eğer varsa başka maddelere karşı allerjisini bildirmesi gerekir.Hastanın güvenliği için en iyi şekilde dizayn edilmiş olup inceleme sırasında maruz kalınan radyasyon miktarı gerekli en az düzeyde olacak şekilde imal edilmiştir. X ışınları anne karnında gelişmekte olan fetusa zarar verebileceğinden inceleme hazırlığına başlamadan evvel hasta hamilelik şüphesi varsa bu konuda doktora veya teknisyene bilgi vermelidir.